SPACEX STARSHİP GELECEK HEDEFLERİ
Starship, günümüzde uzay şirketlerinin başında biliyorsunuz ki Space X geliyor. Space X, teknolojiyi uzay sektöründe daha önce görülmemiş şekilde kullanmayı başardı. Starship entertainment Bu sayede Falcon roketleri aracılığıyla ciddi başarılara imza attılar.
Bu başarıların getirdiği özgüven, deneyim, bilgi ve ekonomik imkanlarla birlikte yeni projeler üzerinde çalışmaya başladılar. Günümüzde starship troopers Space X’in üzerine çalıştığı ve dikkatini yoğunlaştırdığı en büyük projesi Starship projesi.
starship troopers 2 مترجم projesiyle birlikte şirket, gelmiş geçmiş en büyük ve güçlü uzay roketini üretmeyi hedefliyor. Bu roketler aracılığıyla insan ve yük taşımacılığı yapabilecek, güneş sistemi içerisinde çok daha uzak mesafelere ulaşabilecekler. Bu imkanları sağlayan roketle birlikte yapmayı hedefledikleri oldukça dikkat çekici planları var.
İçindekiler
Dear Moon
Dear Moon projesi, spacex starship‘in en ilgi çekici ve farklı planlarından biri konumunda bulunuyor. Japon milyarder Yusaku Maezawa fonlaması aracılığıyla gerçekleştirilecek proje, ilk uzay turizmi örneği olabilir. Sanata ilgi duyan Maezawa, Starship aracılığıyla Ay’a farklı dallardan 6 – 8 sanatçı ile birlikte 6 gün sürecek bir tura çıkacak.
Maezawa yanına alacağı sanatçıları kendisi seçecek. Bu yolculuk boyunca onlara 1 – 2 kişilik mürettebat eşlik edecek. Bu misyon sırasında starships lyrics, Ay’ın Dünya tarafından görülmeyen kısmından bir tur attıktan sonra Dünya’ya geri dönecek.
Bu misyonun hedefi olarak, sanatçılara ilham vermek gösteriliyor. Maezawa, uzaya astronotlar yerine sanatçıların çıktığında ortaya neler çıkabileceğini görmek istediğini söylüyor.
Yörüngeye Kargo Taşımacılığı
Şuanda yörüngeye kargo taşımacılığı Falcon roketleriyle gerçekleştirilebiliyor. Her ay yaklaşık olarak 2 Falcon roketi, uzaya yük taşımak üzere ateşleniyor. 2020 boyunca 25 fırlatma yapılmış.
Ancak Starship, Falcon roketlerine kıyasla çok daha geniş imkanlar sağlıyor. Starship çok daha büyük ve güçlü bir roket. Starship’in kullandığı bir Raptor roketi, yaklaşık olarak 3 adet Merlin roketine denk geliyor. Merlin roketlerinden Falcon’larda 9 adet bulunurken; Starship, Raptor roketlerinden 27 – 28 adet kullanabiliyor.
Bu sayede Starship çok daha ağır yükleri taşıyabilir ve Falcon’a kıyasla taşımacılık işlemlerini çok daha hızlı gerçekleştirebilir. Ayrıca Falcon’un yapıp Starship’in yapamayacağı hemen hiçbir şey bulunmuyor. Bu sebeplerden dolayı elon musk starship’in Falcon’un görevlerini de tamamlaması, yörüngeye yük taşıması bekleniyor. Starship’in Falcon roketlerini emekliye ayırması oldukça olası.
Mars Kolonizasyonu
Space X’in kurucusu Elon Musk’ın sahip olduğu vizyondan yola çıkarak, starship company roketlerinin Mars kolonizasyonunda büyük görev üstlenmesi bekleniyor. Elon Musk’ın Mars üzerinde büyük planları var. Mars’tan beklentiler büyük.
İnsanlar gelişimleri sırasında öncelikle emekler, ardından yürümeye ve koşmaya başlar. Falcon roketleri emekleme aşamasını oluşturuyordu. Daha çok Dünya yörüngesine uydu yerleştirme amacıyla kullanıldı. Ancak Starship, insanların yürümesi anlamına, yani çok daha ileri bir gelişim anlamına gelebilir.
Eğer insanlık Dünya’nın ötesine yayılacak ve çok gezegenli bir tür olacaksa, bu da aynı emeklemek gibi ufak adımlarla başlamalı. Farklı bir gezegene açılarak emekleme aşamamızı gerçekleştirecek olsaydık, bu gezegenin Mars olması için oldukça güzel sebeplerimiz olurdu.
Dünya’ya benzer kayalık yapı, uygun sıcaklık, evren ölçeğinde yakın mesafe… Dolayısıyla Mars’ta kolonize olmak bizim emekleme denemelerimiz, diğer galaksilere doğru yola çıkmak ise koşar adımlarımız olacak.
Bu misyon ve vizyonlarından dolayı Starship’in insanları Mars’a başarıyla taşıyarak kendini kanıtlaması büyük önem taşıyor. Starship, insanların çok gezegenli bir tür olmasını sağlayacak temel aracımız olabilir.
Jüpiter ve Satürn Uydularına Yolculuk
İnsanların dikkatini, Dünya’ya benzer koşulları olan diğer gezegenler ve uydular her zaman çekmiştir. Dünya’ya benzer ortamları uzayda bulduğumuz zaman, oraya ulaşmanın ve orada yaşayabilmenin nasıl bir deneyim olacağını düşünmekten kendimizi alamıyoruz.
Böyle yerler bize kendilerini doğal olarak çekiyorlar. Bize, farklı yerlerde de yaşam olabileceğine dair umut veriyorlar. Bu umut, kimi insanların çalışmalarına ilham kaynağı olabiliyor.
Günümüze kadar, çeşitli uzay araçları yollayarak güneş sisteminde Dünya’ya benzer koşullara sahip diğer gezegenler/uydular hakkında araştırmalar yapmış olsak da, artık bir adım daha ileri gidebileceğimize inanıyoruz: Bu gezegenlere/uydulara ulaşmak.
Starship, yapısının tasarımıyla birlikte 100 kişi veya 100 tonluk yükü taşıyabiliyor. 120 metrelik boyunun içerisinde, kendisini uzun mesafeler boyunca götürebilecek yakıtı barındırabiliyor. Bu durum, insanların Starship ile birlikte farklı hedefler üzerine de çalışabilmesine olanak tanıyor.
Bu hedeflerin başında Jüpiter ve Satürn’ün bazı uydularına ulaşmak geliyor. Satürn ve Jüpiterin oldukça dikkat çeken bazı uyduları var. Bu gezegenler, gazdan oluşuyor ve Dünya’ya kıyasla oldukça farklı koşullar barındırıyor olsalar da, uyduları çok farklı bir yapıya sahip olmuş. Jüpiter ve Satürn’ün bazı uyduları Dünya’dakine benzer şekilde sıcak su kaynaklarına sahip.
Dünya’da yaşamın başlamış olabileceğine ihtimal verilen bu sıcak su kaynaklarının benzerleri bu uydularda da bulunuyor. Bu durum akıllara tabii ki de şu soruyu getiriyor: Bu uydularda da yaşam olabilir mi? Tabii ki de burada Dünya’dakine benzer şekilde karmaşık ve gelişmiş organizmaların yaşamından bahsetmiyoruz.
Dünya’da da yaşamın başlamasına imkan sağlamış olan mikroskobik basit canlılardan bahsediyoruz. Bu uydulardaki koşullar, karmaşık yapıların oluşmasına imkan sağlayamayacak durumda olsa da, mikroskobik yaşamın başlamasını sağlayabilirdi.
Farklı gezegen veya uydularda canlı yaşamına rastlamak, bizlere temelde bambaşka bir fikri de veriyor: Başka gezegenlerde, başka galaksilerde de canlılar var mı? Eğer sadece güneş sistemi içerisinde dahi birbirinden bağımsız şekilde var olabilmiş canlılar bulunuyorsa, evren içerisindeki sayısız galakside daha kaç farklı yerde canlı yaşamı başlamış olabilir?
Uzay incelemelerine baktığımızda, güneş sistemine benzer koşulların olduğu ve Dünya’ya benzer imkanların sağlandığı daha pek çok konum olduğunu biliyoruz. Bilim insanları, buralarda yaşamın oluşabileceğine imkan veriyor olsa da, bunu hiçbir zaman net olarak doğrulayamadık.
Ancak Starship sayesinde, insanların daha önce hiç gitmemiş olduğu bir yere gidip canlı oluşumunu inceleyebiliriz. Bu incelemenin ardından eğer canlıların farklı gezegenler ve uydularda da var olabileceğini kanıtlarsak, evrenin farklı yerlerinde de canlı yaşamının gerçekleşmiş olabileceğine dair ciddi kanıtlar ortaya koyabiliriz.
Bu durum, bilim dünyasının gidişatını kökten etkilerdi. İşte Starship, bilim dünyası için böylesine önemli bir görevi üstlenmek üzere.
Bunlar Sadece Şuan İçin Kestirebildiklerimiz
Starship, bizlere insanlığın üretmiş olduğu en güçlü ve büyük roketi kullanmaya imkan sağlıyor. Buraya kadar bahsettiklerimiz, Starship üzerinde düşünülen ve açıklanmış olan hedefler arasında yer alıyor.
Tabii ki de, elimizde bulunan şey bir roket ve sağlamış olduğu imkanlar sayesinde pek çok şey yapabilmek mümkün. Neler yapacağımız ise tamamen bizim vizyonumuza ve hayal gücümüze kalmış.
Günümüzde teknoloji ve bilim alanında geliştirmeler tüm hızıyla devam ediyor. Bilgi birikimimiz ve uzaya dair deneyimlerimiz, her geçen gün artıyor. Eskiden Mars’ı sadece uzaktan izleyebilirken, artık bir haftada iki iniş yapabilecek düzeye gelmiş bulunuyoruz.
Şuan için Mars’ın etrafında ve üzerinde dolaşan roverlar/uydular gelecekte farklı gezegen ve uydularda dolaşacak. Bu şekilde insanlık tüm evren hakkındaki bilinci ve farkındalığını geliştirecek.